bazen içimdeki volkanik patlamalardan benim bile sonradan şaşırdığım şeyler çıkabiliyor.
sıkıntıdan ve beklemekten yorulup üretime geçtiğim bir anda oldu olan ;)
en çok sevdiğim şey;
GÖRÜNTÜSÜNÜ SEVMEDİKLERİMİ SEVECEĞİM, KULLANAMADIKLARIMI KULLANABİLECEĞİM HALE GETİRMEK...
daha önce hiç kimsede görüpte duymadığım bir dönüşüm...
işte en çok bunu seviyorum: KENDİMDEN ESİNLENMEYİ :)))
bir gün bambaşka hallere büründürüp kullanırım diye; kumaşını, dokusunu sevdiğim ama kullanmadığım ne varsa atmıyorum...
değişime karar verdiğim şeyi önce elime alıp evire çevire inceliyorum.
ÖNCE : çok sevdiğim ama bana dar gelen bir pantolondu.
SONRA : tamamıyla elimde diktiğim (dikiş makinam olunca küçük küçük dokunduğum) pantolon kaynaklı bir yelek (aslında ceket de olur)...
biz de o yüzden
" YE(lek)+(ce)KET = YEKET " eşitliğinden
yeket diyelim ;)))
bir prova mankenim olsaydı çok daha kolay dikerdim eminim;
kendime diktiğimi kendimle prova etme başarısını gösterebilmiş olsamda zorlandığımı itiraf etmeliyim.
yapımına değinecek olursam:
konum olarak pantolonun bele göre simetrisini alıp yekete dönüştürdüm ;)))
görünen yeket beli = eski pantolon beli
ceplere dokunmadım (sadece tersi döndü).
pantolon paça tüm yan dikişleri söküldü, kol oyuntusu ve arka bel pensleri hesaplanarak dikildi.
görünmesede içinde astarı mevcuttur.
arka püsküllü kısım aslında kamufledir (arka cepleri gizledim).
;)