28 Haziran 2013 Cuma

sıklıkla işe değil pikniğe gittiğini düşünmek ;)))




 

öğle arasını ağaç altı piknik masası eşliğinde geçirmek ;)))

iyi hafta sonları geçirmenizi dilerim ;)))



26 Haziran 2013 Çarşamba

evlere yaz, gönüllere saz ;)




geçmiş zamanlarda aldığım kumaşları elime alıp beyin fırtınasına maruz bıraksam da; icraat sıfır... özenli düzenli katlanıp konmuş yerlerinden çıkardığım kumaşları alıp aynanın karşısında bedenime sarmak suretiyle elbise, etek vs. gibi denemelerimle uyuyan devi uyandırmaya çalışsam da yok...

şimdi kumaşlar koltukların üzerine serilmiş vaziyette beni çağırıyorlar ;)
gözden ırak olan gönülden de ırak olmasın dedim ve serdim gözümün önüne ;)))
şevkime mesaj gönderdim, henüz cevap yok ;(((

evine geldin... düzenini kurdun... al eline iğneyi-ipliği, keçeyi-kumaşı...(iç ses: evlere yaz, gönüllere saz geldi...) 

kendimi bilemedim ben pek bu aralar... neyin yorgunluğu neyin bezginliği anlamadım (bir sürü sebep bulurum daaa ;))) )

beynimi kemiren "evimde evim tırtılları" kelebek olup uçtuğundan beri bir rehavet bir rehavet...

geçecek elbet bu haller ve gelecek huzurlu günler...

öperimmm :*



24 Haziran 2013 Pazartesi

insansız hava aracına binmişim ...



kelimelerin kifayetsiz kalmasını yaşamaktan hiç haz etmem...
kulaklarıma inanamamak arkasına eklenir kifayetsiz kelimelerin...
susmaktan başka eylemim yoktur o anlarda...
susarım ve içimde sessizce yıkılır engin dağlarım...
seçimlerimiz hayatımıza yön verir...
hayatımız bazen süt limandır bazen de çetrefilli...
ancak rutine bağlanmış bir gidişi vardır ömrümüzü doldururken yaptıklarımızın...
ana hatlarıyla mutluluğu getirmeye çalışmak ya da mutsuzluğu engellemeye çalışmanın çabasından bahsediyorum...
yani yanınızda bulundurduğunuz hayatlar size neşe mi katar keder mi katar bu önemlidir...
neşe; yaşama sevincini katlamakla uğraşırken...
keder sizi hasta etmekle uğraşır...
.
.
.
kelimelerin kifayetsizliğinden bahsetmiştim ;)

insansız hava aracına binmiş gibiyim ...
ne saçma bir halde olduğumu anlayın ;(

neşe veren hayatlar yanı başınızda olsun ...



13 Haziran 2013 Perşembe

kök - gövde - dal - yaprak = nefes




kronik bir baş ağrısı ve müzminleşen bir can sıkıntısı hali içindeyim...
sizler gibi...
gaz yiyenlerden değilim ama; kuğulunun sakin ve mis gibi haklılık kokan havasını soludum...
umut doldum yalnızsızlığımla...
oturdum, izledim, dinledim...
susarak orda olmak bile çok şey demekti...
herkesin bildiği, anladığı bir tatlı sebepti bulunmuşluğum(bulunmuşluğumuz)...

üzgünüm olup bitenler için...
üzgünüm hala Gezi'mizin ruhunu okşayamayan halkın seçtiği kişiler için...
çok daha üzgünüm alın size referandum deyip evet-hayırla  hala yüzde elli peşinde oldukları için...
üzgünüm memleketimin kanayan yarası için...
üzgünüm kanırta bağırta toprağımızdan sökülüp atılmak istendiğimiz için...

içimizdeki potansiyelin kinetikleşmesinden dolayı umutluyum...


gezinin eti, kemiği ve ruhu olan herkese sevgiler ;)