bugünlerde sabahları evden çıkamaz oldum... giydiklerim beni gün boyu mutlu etsin diye kombinasyon zorluğu yaşıyorum :(
"sabah serinliğinden sonra gelen öğle güneşinin yakmasına, ikindi gibi gelen patavatsız bulutun gölgelerde serin esmesine ve akşamın da adam akıllı üşütmesine" karşı hazırlanırken sıkıntılardayım :(
artık akşamdan hazırlıyorum ;)
eylül '1' dedi bende yorgunluk bitkinlik aksırık tıksırık başladı :(((
yazın resmi olarak bitmesiyle sızlanmalar, huzursuzluklar içindeyim ...
sabahları zınk diye kalkamayan bünyem gün boyu aheste geziniyor...
hal ve hareketlerim esaretimden kurtulmuş, kış uykusuna yatmış da uykuya geçiş anında gibi...
eylülde yaz bitermiymiş yawww :(
nisanla ekim yarımyamalak olsalarda mayıs ve eylül dolu dolu yazdır bizim oralarda :)))
vitrinlerde ne botlar ne hırkalar ...
sinirlerim zıplıyor kışlık mamülleri raflarda görünce :(
mağazaların kışa bu kadar çabuk geçmelerindeki heveslerini: kışın lahana gibi habire giyinmemizden ötürü alacak çok şeyimiz olmasındandır diye düşünüyorum...
bide ayrıntısı çok:
çorabın çeşidini bırak, kırk farklı rengi var...
atkısıydı, şalıydı, çizmesiydi... eldiveni ayrı, çantası ayrı, rengi çoook...
'sandalet, şort, atlet' muhteşem üçlüsüne ne oldu :(((
sızlanmalardan seçmeler 1...