3 Ağustos 2012 Cuma

i z m i r ö z l e n i r ;)



şimdi bir yolculuğun daha saçakları süpürür her yeri
bavullara sığmaz doğduğum yerin özlemi
çok uyumlu oldu bu sözlerin herbiri
yettim izmir; az bekle dur serseri :P



manimden de anlaşılacağı üzere nihayet doğup büyüdüğüm şehre yolculuk var :D


anlatmak isteyipte kelimelerin yetersiz kaldığını hissettiğim anlardan bir an daha... izmire olan özlemimi yazmak istedim ama kelimeler yetmedi... bilen bilir izmirin havasını, denizini, insanını, özgür duruşunu... 


SONUÇ : izmir özlenir :D


kısa bir süre sonra yine burdayım...
sevgiler herkese...


hoşçakalın...






2 Ağustos 2012 Perşembe

kalp mimikte gizlidir...



bazen davranışlarda insanlık kırıntılarına şahit olmak için pusuya yatarsınız...
gizlendiğiniz yerden çıkamayacağınıza inandığınızda insanlardan umudunuzu kesmeye başlarsınız...
kestirip atacağınız cinsten değildir aslında bu...
sizde insansınız ne de olsa...
bir tebessüm de gizlidir ya da size samimi gelen bir çift sözde...
ansızın hayata sizin gibi bakan birisinin sohbetinde bulursunuz kendinizi...
hayatınızda çok mühim birşey olmuştur...
acil bulunan kan gibi mesela...
daha derin ve huzurlu nefes alıp verirsiniz artık...
o bunu bilmez ama; siz onun sesindeki tanıdık sözlerle umutlandıkça mutlanırsınız...
hayata aynı pencereden bakamadığınız insanlara, onların sözlerine, samimiyetsizliklerine uzun süre maruz kaldığınızdandır bu rahatlama...
hayat kurtarıcı bir kalp masajı gibidir...
iyi gelir...
can verir size...
kan gelir teninize...
ve en çokta umut girer gönlünüze...




31 Temmuz 2012 Salı

ohh rahatladım ;)))



daha önce yapmadığım iki şey: dans ve spor !
yapmak isteyipte yapamadığım aktiviteler(di)...
dün bir vesile ile zumba diye tabir edilen dans ve spor karışımı bir etkinliğe katıldım :)
aradığım tam da buydu :)))
atla ...
zıpla ...
terle terle ...
at toksinleri ...
ohh rahatladım ;))) 


düzenli doğa yürüyüşlerini hayal ediyorum birde :)
bisiklet gezileri de var :)
vakti geldiğinde onlarda olur dimi :)))

sizinde erteledikleriniz varsa eğer harekete geçin derim ...
içinizde kalmasın; yapmadıklarınızı yapın ...
ohh rahatlayın ;)))

sevgiler ...



26 Temmuz 2012 Perşembe

bU sABAH iYKİ gÜLDÜN ; )





nEM dOĞMUŞ kENTİN sOKAKLARINA
iNSANLARIN tENİNE tER yAPIŞMIŞ
pUSLU gÖRÜŞ aLANI yÜZLERDE aSIKLIĞA
sESLERDE çATALLIĞA eSİR oLMUŞ


cAMIN kENARINDA,
nEMLİ gÖZLERİMDEN aKAN sEYRİMDE
gÜLEN bİR yÜZ gÖRMEYE aDADIM kENDİMİ.
aNLIK oYUNLARIMDAN bİRİYDİ bU.


gÜLEN
gÖZLÜKLÜ
şİŞMAN
eRKEK
: )


eĞER sENİ
vE yÜZÜNDE gÜLÜMSEYEN uMUDU gÖRMESEYDİM
uMUTSUZ bİR gÜN dAHA uYKUYA dALSIN,
uYUSUNDA bİTSİN iSTEYECEKTİM...

iYKİ gÜLDÜN;
gÖZLÜKLÜ, şİŞMAN, eRKEK :)





24 Temmuz 2012 Salı

18 Temmuz 2012 Çarşamba

geeel kıvrımlara geeel ...



bazen insanların beyin kıvrımlarında yolculuk yapan düşünce turlarından arkama bakmadan tam gaz kaçarım:

kıvrılarak gelen ses :

sen gel kendini bana bırak,
benim düşüncelerimi sev, say, sahip çık,
hep benim dediğim olsun,
kıvrımdan düşüp ağzımdan çıkan her şeyi yap,
asla hayır deme,
emrime amade ol,
gel deyince gel,
git deyince git,
senin kıvrımlarını boşuna kullanma,
gel benim müthiş kıvrımlarımda gezelim,
bende tur bedava,
canın istemesede gel beni dinle,
ben senin yerinede düşünürüm,
senin kıvrımlarında zaten kromozomik hatalar var,
bak sen  boşver bozuk yollarda yürüyüp sarsma bünyeyi,
ben sana aklımı veririm,
beyin kıvrımlarım sana kul köle olsun,
senin beyninde benimki kadar kıvrım yoktur zaten,
sıkılırsın kendi dolambaçlarında,
hem benim kıvrımlı yollarımda trafik sıkışıklığı da yok,
yer-yön hep manzara,
seyre dalar gidersin,
ama;
sen ne olursun gel,
benim beynim herkesinkinden büyük,
herkesi döver,
herkese söver...


17 Temmuz 2012 Salı

B A Z E N . . .



canım sıkkınken "herşey" ve "hiçbirşey" kelimelerini çok kullanırım...
bugün "bazen" demek geliyor içimden...
hayat her geçen gün daha sabırlı olmayı öğretiyor bana...
dilimin dönüp sözcüklere dönüşmemesi için sıkıyorum dişlerimi...
susmayı bir meziyet sanan her hücreme kızıyorum birde...


B A Z E N
.
.
.


16 Temmuz 2012 Pazartesi

uy-kum-kum



şakaklarımdan gözlerime vuran bir gölge oyunu;
görüş alanım sıfır-yirmibeş,
bir batıp bir çıkıyor gözkapaklarım ...
dev bir dalganın alaşağı etmesini bekler gibiyim...



yüzümün asıldıkça asılmasından,
kaşlarımın çatıklığından sorumsuzum...
ağır çekimde oynamaya başladığım bugün;
suratsızlığımdan da sorunsuzum...



'bitermi bugün' müzikalinde vurulmuş,
hacıkalkmaz olmuşum.
düştüğüm yerde uykum kanıyor...
dev bir yastıkla yorganın arasında sıkışıp kalmış gibiyim...